Ebru COŞKUNER
Tüm Yazıları
İsmini Bilme
Ana Sayfa Tüm Yazılar İsmini Bilme

denizdeki balık mısın ey beşer
pullar gümüşi kuyruk cümbüş rengârenk

bir varmış üç çokmuş
çağlarmış suları kımıl kımıl
yutarmış ovaları sivri dağları
bahar yeşiliymiş nefesi
efsun sarmış diyarları

düşle… gökkuşağı ebem ebem
ne kadar doğu o kadar muhterem
ne vakit kuzey o kadar çağla
nemli bir hayal kirpiğinin ucunda

denizdeki balık mısın ey beşer
pullar gümüşi kuyruk cümbüş rengârenk

yormayagör durgun suyu kuşluk vakti
dalga biçer sandalı öte dünyaya
geçit vermez köksüz tövbeler

beni duymadığında üstüme yağmur
tıslar evren kara yılan göklerin ahı
sarınsa aşka çobanlar
el etse biri ceddime

suyun dehlizinde döne döne
üçten bire varıyor şimdi
eden
özümdeki dünya alem

Yazarın Diğer Yazıları
İsmini Bilme

denizdeki balık mısın ey beşer pullar gümüşi kuyruk cümbüş rengârenk

Devamını Oku
Bu Sayıdan Yazılar
Yaşar Kemal’le Geçen Günler / Öğrendiklerim

Zaman zaman sorarlar, Yaşar Kemal’le olan dostluğumuzu. Hayranı olduğum bir insanın/ ulaşılmaz bildiğim bir büyük yazarın bir gün dostu oldum. Nereden nereye derim içimden. Bu yazıya başlarken Çukurova Yaşar Kemal kitabımda da anlattım. Ayşe Semiha Baban’ın içtenliği, ilgisi sayesinde onunla konuştum, birlikte oldum. Ayşe Hanım beni evine aldı, Yaşar Kemal’le söyleşmemizi sağladı. Onun içtenliğini unutamam. […]

Devamını Oku
Anadolu’unun Köklü Çınarı: Yaşar Kemal

Beykoz tarihi günlerinden birini yaşıyordu. 10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçimlerinin propaganda dönemiydi. Sanat tarihçileri tarafından “Su Sarayı” olarak tanımlanan Beykoz’un simgelerinden biri olan Onçeşmeler’in yanı başındaki köşe kahvede Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantısı vardı. Kahvenin içi dolmuş, sonradan gelenler dışarı taşmıştı. Gözlüklü, tok sesli, uzun boylu adam “Oyunuzu adama verin, beygire değil.” diyordu. Adam […]

Devamını Oku