YÜZ YIL DEĞİL YÜZLERCE, BİNLERCE YIL SONRA DA
SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜK VAR OLDUKÇA
Göklere yükselince bağımsızlık bayrağı,
Doluyor içimize bir yaşama sevinci;
Sevgili Cumhuriyet, Ata’nın armağanı,
Canımız pahasına koruyacağız seni.
YÜZ YIL DEĞİL YÜZLERCE, BİNLERCE YIL SONRA DA
SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜK VAR OLDUKÇA
Geceler boyu süren bir uzun karanlıktan
Başardık çıkarmayı aydınlık bir şafağı;
Halkın ekmeği gibi kutlu ve kutsal olan
Bu aydınlık sabahın Cumhuriyet’tir adı.
YÜZ YIL DEĞİL YÜZLERCE, BİNLERCE YIL SONRA DA
SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜK VAR OLDUKÇA
Cumhuriyet herkesin kardeşliği demektir,
Silinsin yüreklerden kin, kuşku ve düşmanlık;
Kendi yazgımız şimdi kendi elimizdedir,
Yeryüzü bütünüyle vatanımızdır artık.
YÜZ YIL DEĞİL YÜZLERCE, BİNLERCE YIL SONRA DA
SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜK VAR OLDUKÇA
Bilinç ve sevgi olsun hedefi insanlığın,
Parlasın özgürlüğün ışığı alnımızda;
Doğum sancılarında her yeni çağdaşlığın,
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın kuşaklarca.
YÜZ YIL DEĞİL YÜZLERCE BİNLERCE YIL SONRA DA
SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜK VAR OLDUKÇA
Sanırım hemen herkes gibi zaman olgusu (ve kavramı) üzerine çocukluk dönemlerinden bu yana hep düşündüm. Daha önce de yazılarımda sözünü etmiş olmalıyım, on yaşlarımda ya da az sonrasında bir ara zihnime, zamanı durdurabilir miyim sorusu takılmıştı… Aynı yollardan gidip gelmek… Bir hareketi sabitleştirmek… Böylece sanki bir ân’ı, o en küçük zaman dilimini kalıcı kılarak sonsuzlaştırmak, […]
Devamını OkuHayatım öğrenmekle geçti. Kendimi bildim bileli öğreniyorum. Bundan şikâyetçi miyim? Hayır. Öğrenmek mi öğretmek mi diye sorsalar, hiç duraksamaksızın, öğrenmek derim. Öğrenmenin nesini mi seviyorum? Sanırım her şeyinden çok, sürecini. O süreç, tıpkı aşkta olduğu gibi, bilinmezlikler, güçlükler, keşiflerle doludur. Fakat yine tıpkı aşkta olduğu gibi heyecan vericidir. Sonrası mı? Sonrası da güzeldir kuşkusuz. Öğrendiğinizi […]
Devamını OkuZaman zaman sorarlar, Yaşar Kemal’le olan dostluğumuzu. Hayranı olduğum bir insanın/ ulaşılmaz bildiğim bir büyük yazarın bir gün dostu oldum. Nereden nereye derim içimden. Bu yazıya başlarken Çukurova Yaşar Kemal kitabımda da anlattım. Ayşe Semiha Baban’ın içtenliği, ilgisi sayesinde onunla konuştum, birlikte oldum. Ayşe Hanım beni evine aldı, Yaşar Kemal’le söyleşmemizi sağladı. Onun içtenliğini unutamam. […]
Devamını OkuBeykoz tarihi günlerinden birini yaşıyordu. 10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçimlerinin propaganda dönemiydi. Sanat tarihçileri tarafından “Su Sarayı” olarak tanımlanan Beykoz’un simgelerinden biri olan Onçeşmeler’in yanı başındaki köşe kahvede Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantısı vardı. Kahvenin içi dolmuş, sonradan gelenler dışarı taşmıştı. Gözlüklü, tok sesli, uzun boylu adam “Oyunuzu adama verin, beygire değil.” diyordu. Adam […]
Devamını Oku