Aylin ÜNAL
Tüm Yazıları
Gençliğin Ruhu Bekliyor
Ana Sayfa Tüm Yazılar Gençliğin Ruhu Bekliyor

Koşmak, yorulacağını bilerek yorulmaktan korkmayarak.

Herhangi bir köşede, altında soluklanıp nefesleneceği, gölgesinde serinleyeceği ağaçların varlığına güvenerek koşmak. Çabalamak, yırtınmak, günlerce uyumamak belki ama o günlerin sabahında emeklerinin karşılığını doğuran bir güneş için çabalamak. Kaygının, güzel bir haberi sürpriz niyetiyle saklarken aklımızı ve bedenimizi yorduğu, küçük çocuklara musallat olmadığı geleceğe adımlar atmak. Kendini unutmamak, sabah akşam çalışıp yalnızca uyumaya kalan vaktiyle geçirmemek güzel bir ömrü. Onca çalışmanın karşılığında kuruş kuruş hesap yapmamak. Bir çiçek dikmek ve sulamayı unutmak yağmura güvenerek sonbaharda çamurdan adım atılamayan toprakların çoraklığı terk edişiyle unutmak.

Terk etmemek, var gücüyle kendini adadığın geleceğin hep dikenlerin üstünde durmasın diye her şeyiyle evini terk etmemek. Geçmişi yalnızca sohbet aralarında özlemek, takıntılı bir nostalji tutkusuna kapılmamak. Gelemeyecek olanı geçmişten döndürmek için beyhude çabalarda yorulmamak. Çünkü en güzel zamanları şimdi ve daha sonra yaşamak. Hayallerinin büyüklüğü altında ezilip hayal etmekten, cesur olmaktan korkmamak; yetersizlik hissiyle her seferinde daha ilerisini, daha iyisini düşünmek ve arzulamak. Karanlık sokaklarda hayatı belirsizlik içinde yaşayan, kendi sorumluluğu olmayan şeyler için hayallerinden vazgeçmek zorunda kalan, acımasızlığın hüküm giymediği
yerlerde korkuyla kendini dört duvar arasına kapatan ruhu gençliğin; çabalamak, çalışmak, koşmak, her şey için direnmek en baştan ama karşılığında sıcak ve soğuk olsa da üşümekten korkmadığı günlerin gelmesini bekliyor.

Ardından gelen küçük çocuklar da bu kaygılarla, eksikliklerle, hak etmediği halde gördüğü yanlış, hak ettiği halde göremediği güzel muamelelerle dolu bir gençliğe özensin istemediğinden direniyor ruhu gençliğin. Orada, dimdik
ama ancak kamburu da göze batacak kadar belirgin. Elleri ve bilekleri yorgun, aklı yorgun. Özgürce konuşmak istiyor, boyamak yosun tutan duvarları. Yazmak istiyor mesela bir kafes içinde tutmadan aklı. Bir beklenti içinde, dilediği ve hak ettiği çok şey var. Biraz kırgın ama sabırlı, biraz yorgun ama inatçı yine de bekliyor; gelecek güzel günleri ve mis kokulu baharları.

Yazarın Diğer Yazıları
Zamana Yetişmek Öğrenerek

Zaman değişmez, insanlar gelişmez yoktan. Dünya döner, gece bellidir sabahtan. Kendi içinde devrilen bir düzendir yaşam, suyun üstünde kalır, düzensizlik çamurlu yosunlar gibi dipte dalgalanır. Bazı balıklar zehirlidir, kimi otlar şifalıdır; var olan, yaşama dair kıyılarda çalkalanır, zamanın git gelleri ve değişmeyen düzeninde, yaşıyor insanlar yüzer gibi en derinde. Zaman değişmiyor ancak ilerliyor dalga dalga. […]

Devamını Oku
Cumhuriyet’in Işıkları

Camları çatlamış, içi gaz dolu lambaların. Üstünden geçilmiş yanmaya devam eden mumların. Tüm aydınlığını söndürmüşler evlerin, kundaklamışlar saltanatıyla korkuların. Gündüz inmiş umuda kapanan perdelerin üstüne. Perdeleri dondurmuş keskin soğuğu camların ve ısınmamış uzun bir süre. Hastalıklar söndürmüş altını ocağın, sefalet de basmış yanan son kibritin üstüne. Devası bir kağıtta kıta kıta yazıyormuş da okuyanı bulmak […]

Devamını Oku
Bu Sayıdan Yazılar
Öykücülüğümüzde Kendi Rengi Olan Yazar: Zafer Doruk

-Sevgili Zafer, öykücülüğümüzde rengi olan birisin. Yazdıkların yaşantını ele verse de yine de sende öykücülüğümüz adına başka bir kumaş olduğunu düşünürüm. Bu yolculuğu bizimle paylaşabilir misin lütfen, nasıl yazıyorsun? İçine doğduğum coğrafyanın kültürel ikliminden besleniyorum; yazacaklarımı, içinde yer aldığım sınıfsal, geleneksel yapının içinden çıkarıyorum. Bir öykü kurarken yaşadığım, bildiğim mekânların, tanık olduğum olayların ışığından yararlanıyorum. […]

Devamını Oku
Sinem, Selma, İlhan, Taner, Ece, Cem ve diğerleri!

Rutin olan her şeyden kaçar gibi yaşadıktan onca yıl sonra, bir akşam geliverdi osoru: “Çocuk yapalım mı?”Şimdiye değin hiç düşünmeden bir başlarınayaşamışlar, geleceklerini de buna görebiçimlendirmişlerdi. Sinem biraz daha kariyerodaklı yaşasa da, İlhan açık açık sorumluluktankaçmıştı. Şimdi durduk yere, hay Allah!Heyecandan mı kalbi çarpıyordu yoksahemen yanıt vermeliyim telaşı mı anlamlandıramasa da, içindeki ses çoktan “Evet!” […]

Devamını Oku