Can ERSAL
Tüm Yazıları
Öyle Yıkma Kendini
Ana Sayfa Tüm Yazılar Öyle Yıkma Kendini

Öyle Yıkma Kendini…

Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne – üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

AHMED ARİF

Yazarın Diğer Yazıları
Mukaddes Öğretmen

Öğretmenlik Mukaddes’tir. Mesleğinin kutsallığını adına koymuş bir öğretmen Mukaddes Hanım, öğrencilerinin arasın da olan oğullarını diğer öğrencilerden ayırmadan aynı disiplin ve ilgiyle yetiştirmiş, anne sevgisini tüm öğrencilere göstermiş bir eğitmen… Tüm meslek hayatında 6 Mayıs’ta sadece 3 günlük bir raporla ara verdiği işine emekli olun caya kadar durmaksızın ve izin almadan devam eden; hastalıkta da […]

Devamını Oku
Suda Can Bulan Renkler: Hasan Ali Yücel

Ne saltanat, ne sultan:Ne hakanlık, ne hakan;Biz ki Türk’üz, Türk’e başKendi seçtiği yurttaş. Hükmeden ancak millet,Milletle birdir devlet.Onun dediği olur,Onun sözü tutulur. Millet güvendiğiniÖğüp beğendiğiniYerine vekil seçer“Yurda bakacaksın” der. Bu seçilen vekillerBir yerde birleşirler.Ona denir KamutayMillete budur saray. Saylavlar, kadın, erkek,Vatanı düşünerekKanun yaparlar orda;Düzen verirler yurda. İşler yürür bunlarla,Eldeki kanunlarlaYurt idare edilir;Buna Hükümet denir. Durumu […]

Devamını Oku
Bu Sayıdan Yazılar
Öykücülüğümüzde Kendi Rengi Olan Yazar: Zafer Doruk

-Sevgili Zafer, öykücülüğümüzde rengi olan birisin. Yazdıkların yaşantını ele verse de yine de sende öykücülüğümüz adına başka bir kumaş olduğunu düşünürüm. Bu yolculuğu bizimle paylaşabilir misin lütfen, nasıl yazıyorsun? İçine doğduğum coğrafyanın kültürel ikliminden besleniyorum; yazacaklarımı, içinde yer aldığım sınıfsal, geleneksel yapının içinden çıkarıyorum. Bir öykü kurarken yaşadığım, bildiğim mekânların, tanık olduğum olayların ışığından yararlanıyorum. […]

Devamını Oku
Sinem, Selma, İlhan, Taner, Ece, Cem ve diğerleri!

Rutin olan her şeyden kaçar gibi yaşadıktan onca yıl sonra, bir akşam geliverdi osoru: “Çocuk yapalım mı?”Şimdiye değin hiç düşünmeden bir başlarınayaşamışlar, geleceklerini de buna görebiçimlendirmişlerdi. Sinem biraz daha kariyerodaklı yaşasa da, İlhan açık açık sorumluluktankaçmıştı. Şimdi durduk yere, hay Allah!Heyecandan mı kalbi çarpıyordu yoksahemen yanıt vermeliyim telaşı mı anlamlandıramasa da, içindeki ses çoktan “Evet!” […]

Devamını Oku