Geç güneşle koyulmuşuz yürüyüşe
Tek dönemeyeceğim kadar geç…
Geç güneşle koyulmuşuz yürüyüşe
Tek dönemeyeceğim kadar geç
Kırılgan olan her nesnenin bilincinde
Hemen sonra her nesnenin kırılganlığının
Kaygılı, herkesi korumaya hazırım
Tanık bulamasam da şırıngayla çekilişine dünyamın
Kimi tanıdımsa o dev iğnenin ucundan sakındım
Kafeslerde tuttuysam havanı bu yüzden
Göğün verevine delindiğiydi duydum
Kuştu, işitilmedi uçtuğu yerden
Yücesine yükselen
Esti kafeste
Göğsümde gizlen
Dinle
Burada biraz duralım
İten ve çeken
Ne’den kaçıyorsak ona doğru kaçıyoruz’u imleyen
Denizin eninden çekildiğiydi gördüm
Nehirdi seçilmedi karıştığı yerden
Enginine dökülen
Taştı sebillerden
Gözlerime eğil izle
Şuradan devam edelim
Az önce öyle emin şimdi böyle tedirgin bastığımız kara
Dikinden eksiltirilir diye bıraktım toprağını saksılara
Tohum görülmezse göverdiği yerde
Yakınına düşmüştür
Sarsılır saksıda
Gövdeme yaslan bekle
Hayır, oraya kadar gitmeyelim
Gitmeyelim çünkü
Yaşadıkça ilerleyen bir hastalıktır yaşamak
İlerledikçe bulaşmaya azimlenen
Belki durunca durmuş sayılsak
Kanımın yönünde böyle kıvranmazdım
Seni böyle sürüklemezdim fakat
Yürüdükçe tanık ister yürüyüşüm
Hava, su, toprak
Kaç defa kırılmış olsa da bu yüzden
Kaç defa diyorum sana
Mazgallara basma
-Sevgili Zafer, öykücülüğümüzde rengi olan birisin. Yazdıkların yaşantını ele verse de yine de sende öykücülüğümüz adına başka bir kumaş olduğunu düşünürüm. Bu yolculuğu bizimle paylaşabilir misin lütfen, nasıl yazıyorsun? İçine doğduğum coğrafyanın kültürel ikliminden besleniyorum; yazacaklarımı, içinde yer aldığım sınıfsal, geleneksel yapının içinden çıkarıyorum. Bir öykü kurarken yaşadığım, bildiğim mekânların, tanık olduğum olayların ışığından yararlanıyorum. […]
Devamını OkuRutin olan her şeyden kaçar gibi yaşadıktan onca yıl sonra, bir akşam geliverdi osoru: “Çocuk yapalım mı?”Şimdiye değin hiç düşünmeden bir başlarınayaşamışlar, geleceklerini de buna görebiçimlendirmişlerdi. Sinem biraz daha kariyerodaklı yaşasa da, İlhan açık açık sorumluluktankaçmıştı. Şimdi durduk yere, hay Allah!Heyecandan mı kalbi çarpıyordu yoksahemen yanıt vermeliyim telaşı mı anlamlandıramasa da, içindeki ses çoktan “Evet!” […]
Devamını Oku