Şükrü ERBAŞ
Tüm Yazıları
Çocuk Nasıl Büyüsün
Ana Sayfa Tüm Yazılar Çocuk Nasıl Büyüsün

KorkuKirpiklerinde ıslık çalıyor. Sokak değilOyulmuş bir gözUzayıp giden. Ne bahçelerin şarkısıNe seherlerin uykusuEşiksiz çatısız bir boşluk. ÜstündeTanrıdan yalnızSoğumuş binlerce yıldız. Puhu kuşları, akasyalarUzaklarda bile yok artık. Bütün şehirÖlü yataklardaSoluk alıyor. HayalKırk ağızlı bıçak etindeSadece zonkluyor. Dünya hiçliğin ruhuAcı bile yokElinden tutacak. Bu yabancı gökler altındaÇocuk nasıl büyüsün…

Korku
Kirpiklerinde ıslık çalıyor.


Sokak değil
Oyulmuş bir göz
Uzayıp giden.


Ne bahçelerin şarkısı
Ne seherlerin uykusu
Eşiksiz çatısız bir boşluk.


Üstünde
Tanrıdan yalnız
Soğumuş binlerce yıldız.


Puhu kuşları, akasyalar
Uzaklarda bile yok artık.


Bütün şehir
Ölü yataklarda
Soluk alıyor.


Hayal
Kırk ağızlı bıçak etinde
Sadece zonkluyor.


Dünya hiçliğin ruhu
Acı bile yok
Elinden tutacak.


Bu yabancı gökler altında
Çocuk nasıl büyüsün…

Yazarın Diğer Yazıları
Dünya Şairin Hem Anarahmidir Hem Mezarıdır

Ne zaman şiir üzerine konuşmak ya da yazmak durumunda kalsam, Melih Cevdet’in şu sözü aklımda, dilimde çınlar durur: “Şiir, üzerinde çok fazla konuşmayı kaldırmayan bir sanat dalıdır.” Şiir yazan her şair, bu korkuyla kekeleyip durmuştur ama neredeyse ilk insandan beri de en çok şairler şiir üzerine konuşmuştur. Ben de bu gerçeği bozmayacağım; şiir ve hayat, […]

Devamını Oku
Zamandan Süzülmüş Bir Zaman

Nar ağaçlarının ıslık çaldığı bir avluydu. Deniz neminden kapıları vardı. Eski değil de incinmişti. Yaşı asmaların tozunda saklıydı. Kim oturursa otursun bir Rum eviydi. Kuyuları ipleriyle boğulmuştu. Kalın seslerin ortasında küçülmüş, küçülmüştü. Ev değil, bir pas salkımıydı. Beyaz badanaların altında kim bilir kaç bakış gövermiş, kaç dokunuş halkalanmıştı. Kaç şarkı yaz yapraklarına ölümsüz kalpler çizmişti. […]

Devamını Oku
Bu Sayıdan Yazılar
Yaşar Kemal’le Geçen Günler / Öğrendiklerim

Zaman zaman sorarlar, Yaşar Kemal’le olan dostluğumuzu. Hayranı olduğum bir insanın/ ulaşılmaz bildiğim bir büyük yazarın bir gün dostu oldum. Nereden nereye derim içimden. Bu yazıya başlarken Çukurova Yaşar Kemal kitabımda da anlattım. Ayşe Semiha Baban’ın içtenliği, ilgisi sayesinde onunla konuştum, birlikte oldum. Ayşe Hanım beni evine aldı, Yaşar Kemal’le söyleşmemizi sağladı. Onun içtenliğini unutamam. […]

Devamını Oku
Anadolu’unun Köklü Çınarı: Yaşar Kemal

Beykoz tarihi günlerinden birini yaşıyordu. 10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçimlerinin propaganda dönemiydi. Sanat tarihçileri tarafından “Su Sarayı” olarak tanımlanan Beykoz’un simgelerinden biri olan Onçeşmeler’in yanı başındaki köşe kahvede Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantısı vardı. Kahvenin içi dolmuş, sonradan gelenler dışarı taşmıştı. Gözlüklü, tok sesli, uzun boylu adam “Oyunuzu adama verin, beygire değil.” diyordu. Adam […]

Devamını Oku