KorkuKirpiklerinde ıslık çalıyor. Sokak değilOyulmuş bir gözUzayıp giden. Ne bahçelerin şarkısıNe seherlerin uykusuEşiksiz çatısız bir boşluk. ÜstündeTanrıdan yalnızSoğumuş binlerce yıldız. Puhu kuşları, akasyalarUzaklarda bile yok artık. Bütün şehirÖlü yataklardaSoluk alıyor. HayalKırk ağızlı bıçak etindeSadece zonkluyor. Dünya hiçliğin ruhuAcı bile yokElinden tutacak. Bu yabancı gökler altındaÇocuk nasıl büyüsün…
Korku
Kirpiklerinde ıslık çalıyor.
Sokak değil
Oyulmuş bir göz
Uzayıp giden.
Ne bahçelerin şarkısı
Ne seherlerin uykusu
Eşiksiz çatısız bir boşluk.
Üstünde
Tanrıdan yalnız
Soğumuş binlerce yıldız.
Puhu kuşları, akasyalar
Uzaklarda bile yok artık.
Bütün şehir
Ölü yataklarda
Soluk alıyor.
Hayal
Kırk ağızlı bıçak etinde
Sadece zonkluyor.
Dünya hiçliğin ruhu
Acı bile yok
Elinden tutacak.
Bu yabancı gökler altında
Çocuk nasıl büyüsün…
Nar ağaçlarının ıslık çaldığı bir avluydu. Deniz neminden kapıları vardı. Eski değil de incinmişti. Yaşı asmaların tozunda saklıydı. Kim oturursa otursun bir Rum eviydi. Kuyuları ipleriyle boğulmuştu. Kalın seslerin ortasında küçülmüş, küçülmüştü. Ev değil, bir pas salkımıydı. Beyaz badanaların altında kim bilir kaç bakış gövermiş, kaç dokunuş halkalanmıştı. Kaç şarkı yaz yapraklarına ölümsüz kalpler çizmişti. […]
Devamını OkuÖğretmeni ödev vermişCumhuriyet şiiri yazın, diye.Aradı, okudu telefonda:“Okulumuzu süsledikCumhuriyeti kutladık.”Bu kadar mı, dedimİki dize daha yazsaydınDaha etkili olmaz mıydı?Ertesi gün aradıYazdım Dede, dediOkudu:“Yazar Ciwan Karaman.”Bu son yazdığınŞiire dahil mi, dedimTabii, dediHemen altına yazdımFazlasına gerek yok!Sessizce gülümsedimBen de seninBüyüklere benzemeyenO büyük aklınınBayramını kutlarım, dedim.
Devamını Oku-Sevgili Zafer, öykücülüğümüzde rengi olan birisin. Yazdıkların yaşantını ele verse de yine de sende öykücülüğümüz adına başka bir kumaş olduğunu düşünürüm. Bu yolculuğu bizimle paylaşabilir misin lütfen, nasıl yazıyorsun? İçine doğduğum coğrafyanın kültürel ikliminden besleniyorum; yazacaklarımı, içinde yer aldığım sınıfsal, geleneksel yapının içinden çıkarıyorum. Bir öykü kurarken yaşadığım, bildiğim mekânların, tanık olduğum olayların ışığından yararlanıyorum. […]
Devamını OkuRutin olan her şeyden kaçar gibi yaşadıktan onca yıl sonra, bir akşam geliverdi osoru: “Çocuk yapalım mı?”Şimdiye değin hiç düşünmeden bir başlarınayaşamışlar, geleceklerini de buna görebiçimlendirmişlerdi. Sinem biraz daha kariyerodaklı yaşasa da, İlhan açık açık sorumluluktankaçmıştı. Şimdi durduk yere, hay Allah!Heyecandan mı kalbi çarpıyordu yoksahemen yanıt vermeliyim telaşı mı anlamlandıramasa da, içindeki ses çoktan “Evet!” […]
Devamını Oku