Selahattin Yolgi
Tüm Yazıları
Şükrü Erbaş için Görünümler
Ana Sayfa Tüm Yazılar Şükrü Erbaş için Görünümler

“insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık”

1 .
cevabını bildiğim şeyleri tekrarlıyorum durmadan; bir kuş neden öter seherde, neden ağlar bir bebek sabaha karşı, neden saklıyorum tren biletlerini yaptığım yolculukların, kime varmaya çalışıyorum böyle herkesten kaçarak? birinin elini tutmaktan başkası yok. birinin dilinden anlamadığın güzel şarkılar dinlemek. sokaklar çıkmaz. güz gri hırkasını örterken kentin üzerine, fark ediyorum kalmamış selam verecek hiç kimse. ömür hanım öte dünyada bir manolya gibi, dokunsan soluyor çiçekleri.

2 .
“yağmur ha yağdı ha yağacak” bekliyoruz ellerimizde sepetlerle kıyıya vuran balıkları denize taşıyacağımız. çünkü kimsesiziz gittiğinden beri. dinlediğimiz masallardaki ağlayan kadın, “ canı cehenneme rahat uyuyanın” canı cehenneme unutulmayacak şeyleri unutanın, kanını bir paraya satanın, senden uzak geçen zamanın, canı cehenneme. bir türkü oldu dilimde zemherinin ortasında dersim’e ulaşamama acısı. asılan kardeşlerim, yanan kardeşlerim, vurulan kardeşlerim, neredesiniz? çıkışını bulamayan sular birikirken içimde, kendimi kum saatine gömüyorum her seferinde yeniden başlayayım diye.

3 .
uzun uzun susuyoruz dün geceden beri. sessizliğin tanrısı kızlarını göndermiş odaya. içimizden biri ayağa kalkıyor ve zıplıyor durmadan; anlamdan müstesna. herkes kendi uçurumuna bir taş atıyor. sonra alıp bir zarfa koyuyor uykularını. bir kadının ayakları dibine bırakıyor. gece. dalgaların denize sürüklediği minik çakıl taşları; bir şeyin dönmesi ait olduğu yere. gece. herkesin simsiyah kesildiği bir akşam. e l l e r i m i z d e b e z t o r b a l a r l a d ö n ü y o r u z k a s a b a y a . k i m s e y o k . biri konuşsa değişecek dünya. biri konuşsa…

Yazarın Diğer Yazıları
Bu Sayıdan Yazılar
Yaşar Kemal’le Geçen Günler / Öğrendiklerim

Zaman zaman sorarlar, Yaşar Kemal’le olan dostluğumuzu. Hayranı olduğum bir insanın/ ulaşılmaz bildiğim bir büyük yazarın bir gün dostu oldum. Nereden nereye derim içimden. Bu yazıya başlarken Çukurova Yaşar Kemal kitabımda da anlattım. Ayşe Semiha Baban’ın içtenliği, ilgisi sayesinde onunla konuştum, birlikte oldum. Ayşe Hanım beni evine aldı, Yaşar Kemal’le söyleşmemizi sağladı. Onun içtenliğini unutamam. […]

Devamını Oku
Anadolu’unun Köklü Çınarı: Yaşar Kemal

Beykoz tarihi günlerinden birini yaşıyordu. 10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçimlerinin propaganda dönemiydi. Sanat tarihçileri tarafından “Su Sarayı” olarak tanımlanan Beykoz’un simgelerinden biri olan Onçeşmeler’in yanı başındaki köşe kahvede Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantısı vardı. Kahvenin içi dolmuş, sonradan gelenler dışarı taşmıştı. Gözlüklü, tok sesli, uzun boylu adam “Oyunuzu adama verin, beygire değil.” diyordu. Adam […]

Devamını Oku