Şeyhmus DİKEN
Tüm Yazıları
Bir Kale Şehir Seslenince!
Ana Sayfa Tüm Yazılar Bir Kale Şehir Seslenince!

Hafızam yanıltmıyorsa birkaç yıl önceydi! Esk, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Ağabey’le Diyarbakır İçkale’deki Arkeoloji Müzesi’ni dolaşırken 12.500 yıllık Körtiktepe kazılarında çıkan buluntuların önünde durduğumuzda dönüp demişti ki; “Bakan’ken bu kazıdan çıkan küçücük bir heykeli elime aldığımda gözyaşlarımı tutamamıştım. 12.500 yıllık bir esere dokunmuştum.” (Yeri gelmişken Körtiktepe, Göbeklitepe’den beş yüz yıl daha eskidir.) Tarihle hemhal olmak […]

Hafızam yanıltmıyorsa birkaç yıl önceydi! Esk, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Ağabey’le Diyarbakır İçkale’deki Arkeoloji Müzesi’ni dolaşırken 12.500 yıllık Körtiktepe kazılarında çıkan buluntuların önünde durduğumuzda dönüp demişti ki; “Bakan’ken bu kazıdan çıkan küçücük bir heykeli elime aldığımda gözyaşlarımı tutamamıştım. 12.500 yıllık bir esere dokunmuştum.” (Yeri gelmişken Körtiktepe, Göbeklitepe’den beş yüz yıl daha eskidir.) Tarihle hemhal olmak böyle bir şey olmalı. Tarihin zamana dair yolculuğu içinde aidiyeti bütün etnik kimliklerden azade kılarak yine o aidiyeti kendinizin bilme hali! Bu ruh halini iyi bildiğimin farkında olduğumun altını çizerek düşünenlerdenim. Bu halim, Zerzevan Kalesi’ne her ziyaretimde bir kez daha pekişir…

Roma; Milat Öncesi 100 yıldan, Milat Sonrası 639’a kadar geçen yedi asırlık zaman dilimi içinde başta kadim Amid(a) olmak üzere bölgede hükümran olmuş bir imparatorluk. Böylesine bir muktedirlik hal içinde ister istemez doğal olarak bugünlere kadar kendini sürdürerek gelebilen önemli izlerini ardında bırakmış bir bakiye… Biliriz ki bu izlerin en başında Diyarbakır Surları gelir. Surlarda Roma’nın derin izlerini çıplak gözle dahi görmek her daim mümkün! Bir başka izlek de içkalenin azametli mekânı Amida Höyük. Virankale, Hemadek gibi farklı adlarla da anılan Amida Höyük’te birkaç yıldır sürdürülen kazılarda Roma tüneli ve birkaç katmanlı saray izleri ortaya çıktı. Gelecek ve sonraki yılların kazılarında neler ortaya çıkacak heyecanla bekleniyor. Belki Sibernetik biliminin atası olarak genel kabul gören Cezerî’nin izleri de… Şehrin sicilinde kayıt altına alınan bu izler elbette çok önemli.

Ama bu izleri taçlandıracak değerde bir iz de şehre 45 kilometre uzaklıkta, Çınar ilçesini geçtikten hemen sonra Mardin şosesi üzerindeki 912 metre rakımlı bir tepede, on yıldır kazıları sürdürülen Roma’nın uç garnizonu Zerzevan Kalesi. Tabii yalnız Roma izleri değil! Milattan Önce 880’li yılların Asur izleri de kazılarda ortaya çıktı. Bu tip izlere bölge elbette aşina! Asıl önemli olan Roma’nın en doğu, en uç noktasında ortaya çıkarılan Roma askeri lejyonu ile muktedirlerinin derin inancı Mitraizm’e dair Mitra yeraltı tapınağı. Son birkaç yıldır sayıları her yıl birkaç yüz bini bulan yerli-yabancı turist Zerzevan’ı ve Mitra Tapınağı’nı görmeye geliyor. Yoldan 124 metre yükseklikte bir ulu kale. Ve hemen içinde bir kadim inanç mekânı. Zerzevan’ın hak ettiği ilgiyi görebilmesi için yoğun bir tanıtıma ihtiyacı var. Her yıl Kültür Bakanlığınca sağlanan küçük bütçeli kazı çalışmaları ile kazı ekibinin ifadesiyle en az yüz yıl sürecek bir kazı.

Bu sürenin kısaltılmaya ihtiyacı var. Henüz kazı alanının yüzde 1’lik bölümü bile kazılamamışken bunca kıymetli izler / buluntular ortaya çıkıyorsa devamında elbette ısrar etmek gerekiyor. Zerzevan’da kaynak seferberliğine ihtiyaç var. Bu ihtiyacı bir zenginlik gösterisine dönüştürmenin yolu önce gelip yerinde görmek sonra da kaynak ayırmaya öncelik tanımaya bağlı. Malum, şehirler sadece yeme içme kültürü ya da sanayi-ticaret sunumuyla “ben varım, buradayım” demez / dememeli. Tarih, geçmişten bu yana ardında ne bırakmış, belki de aslolan tam da o işte…

Roma’nın Samachi ismini uygun gördüğü kale şehre, çevre köylüler, yağmurlardan sonra toprakla birlikte akıp gelen sel yatağındaki buluntulara yakıştırma yaparak altın ve gümüş yurdu anlamına gelen (zêr: altın, zîv: gümüş) Zêrzîvan demiş. Telaffuzda Zerzevan olmuş. Diyarbakır, Mardin ve Urfa’nın tam orta yerine denk düşen volkanik Karacadağ’ın da kısmen uzak etekleri sayılan bu muhteşem en doğudaki Mitra Tapınağı’na ev sahipliği yapan kale şehir, Mezopotamya’nın üç şehrinin olmazsa olmazı. Yazın ve not alın bir tarafa…

Yazarın Diğer Yazıları
Bir Kale Şehir Seslenince!

Hafızam yanıltmıyorsa birkaç yıl önceydi! Esk, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Ağabey’le Diyarbakır İçkale’deki Arkeoloji Müzesi’ni dolaşırken 12.500 yıllık Körtiktepe kazılarında çıkan buluntuların önünde durduğumuzda dönüp demişti ki; “Bakan’ken bu kazıdan çıkan küçücük bir heykeli elime aldığımda gözyaşlarımı tutamamıştım. 12.500 yıllık bir esere dokunmuştum.” (Yeri gelmişken Körtiktepe, Göbeklitepe’den beş yüz yıl daha eskidir.) Tarihle hemhal olmak […]

Devamını Oku
Rilke Bugüne Seslenirken

Elimdeydi ve ihtiyaç duydukça açıp bir bölüm okuyordum Rilke’den. Okuduğum bölümdeki bir dize misali cümle, sade aklımda değil, dilimdeydi de: “Fakir insanlar düşüncelere dalmışlarsa, onları rahatsız etmemek gerekir. Belki aradıklarını bulurlar.” Bulurlar mıydı? Belki! Bunca kargaşa-kaos düzen(sizliğ)inde arayadursunlar bakalım. Umarım bulurlar(dı). Tam da bu ruh hali ve şair Malte’nin şiirsel metni ile hemhal ve kitap […]

Devamını Oku
Bu Sayıdan Yazılar
Yaşar Kemal’le Geçen Günler / Öğrendiklerim

Zaman zaman sorarlar, Yaşar Kemal’le olan dostluğumuzu. Hayranı olduğum bir insanın/ ulaşılmaz bildiğim bir büyük yazarın bir gün dostu oldum. Nereden nereye derim içimden. Bu yazıya başlarken Çukurova Yaşar Kemal kitabımda da anlattım. Ayşe Semiha Baban’ın içtenliği, ilgisi sayesinde onunla konuştum, birlikte oldum. Ayşe Hanım beni evine aldı, Yaşar Kemal’le söyleşmemizi sağladı. Onun içtenliğini unutamam. […]

Devamını Oku
Anadolu’unun Köklü Çınarı: Yaşar Kemal

Beykoz tarihi günlerinden birini yaşıyordu. 10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçimlerinin propaganda dönemiydi. Sanat tarihçileri tarafından “Su Sarayı” olarak tanımlanan Beykoz’un simgelerinden biri olan Onçeşmeler’in yanı başındaki köşe kahvede Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantısı vardı. Kahvenin içi dolmuş, sonradan gelenler dışarı taşmıştı. Gözlüklü, tok sesli, uzun boylu adam “Oyunuzu adama verin, beygire değil.” diyordu. Adam […]

Devamını Oku