İçimizde yeni bir umut gibidir, yılbaşını kutlama saadeti. Henüz büyümemiş olan en güzel çocuğun, henüz girmediğimiz en güzel denizin, henüz yaşamadığımız en güzel günlerin varlığını bilmenin bahtiyarlığıdır. Nazım okuru olmanın bilincidir. Yüzyıl gibi veya saat gibi zaman ifade eden terimleri, tabii ki insanlar uydurdu. Üretim ilişkilerinin gelişmesi ve hayat mücadelesinin karmaşıklaşması nedeniyle ihtiyaç duyuldu bunlara. […]
Devamını OkuAsaf, on bir gündür babasının gözlerini üzerinde hissediyordu. Aslında daha önce de bazen böyle olurdu. Okulda bir matematik problemini çabucak çözdüğünde, bunu gören babasının gurur duyduğunu hayal ederdi. Hele bu dönem okullar açıldığından beri, okulda babasının takdir edeceği başarılar elde etmeyi daha çok önemsiyordu. E, sekizinci sınıfın dersleri hiç kolay değildi. Futbol oynarken de kenardaki […]
Devamını OkuBir tepeye doğru yürürken öncekilerle aynı büyüklükte bir adım attığınızda, birdenbire dünyanız değişiyor. O adım sayesinde, tepenin arkası görünmeye başlıyor. Önünüze yeni alanlar seriliyor, ovalar, göller, uzakta yeni tepeler beliriyor. Öncesinde biriken adımlar olmadan o dönüştürücü adım atılamıyor elbette, ama dönüşüm birdenbire gerçekleşiyor. Memleketimizdeki Cumhuriyet Devrimi de böyle gerçekleşti. Öncesindeki binlerce adım mutlaka gerekiyordu. Bir […]
Devamını OkuEvden koşarak çıktım. Böyle zıp zıp… “Dikkat et yavrum!” diye seslendi babaannem arkamdan. “Düşersin, canın yanar.” Acelem yoktu aslında ama köydeyken hep böyle koşmak geliyordu içimden. Zıp zıp. Komşu amca bana öyle diyordu zaten. Onların bahçesinin önünden geçerken baktım, göremedim. Komşu amca orada olsaydı hemen seslenirdi, “Hoş geldin Zıp Zıp!” derdi bana. Hızlı koştuğum için, […]
Devamını OkuAdam psikoloğa gitmiş, sürekli bir hüzün hissettiğini, bir türlü gülemediğini anlatmış.
Devamını OkuSemih’in kıpır kıpır hareketleri çoğalınca ineceğimiz durağa yaklaştığımızı anladım.
Devamını Oku